25 Ekim 2007 Perşembe

SADECE DİNLE...


Her şeyi bırak!! Çık dışarı… Biraz sus... Yaz bütün ihtişamıyla hatırlatsın sana unuttuklarını, göstersin sana görmediklerini ve canlandırsın seni!


Bilmelisin ki; alışmak, hissedememek; Allah'ın(c.c) en büyük cezalarındandır.


Sevgili eşlerimizin gözleri, Peygamberimizin sözleri, kuşların uykuları, bebeklerin uyurken gülmeleri, geceleri çocukların üstünü örten babalar... Gemilerini yakan Tarık bin Ziyadlar... Kızlarının saçlarını tararken, torunlarına gülümseyen anneler... Uyuyarak korunmaya calışan O "Yedi Arkadaş"… Dün, Kudüs'te, güneşin altında vatanını, geleceğini isterken vurulan, kolları yana sarkmış, ağlayarak son nefesini veren o on yedi yaşındaki çocuk... Vurulan çocukların anneleri… Güneşin batışını izleyen insanlar gibi, Allah'ın ayetlerindendir. Bunu gör artık !!!


Gazeteleri bırak! Televizyonu kapat! Bir ceket, bir kitap çık dışarı! Hira dağına yürüyen O “En Sevgili”yi düşün! O'nun(s.a.v) gibi aşık, O'nun(s.a.v) gibi huzurlu, O'nun gibi sadık…


O'nun(s.a.v) gibi hicret et... O'nun(s.a.v) gibi yüzünü dön hayata! Hayatın kaynağına… ALLAH'a...


Daha çok özür dile ve daha çok yardım iste! O'nun(c.c) gibi sırtını dön kısır hesaplara, şarlatanlıklara! Alışkanlıklarından, ihmalkarlıklarından, tembelliklerinden ve umutsuzluklarından hicret et!


Aşkla, alın teriyle, dua ile olsun her işin! Peygamberler gibi...


Irmak boylarında yürü… Hatırlayarak bütün Peygamberlerin bir ırmak gibi olduğunu... Hiçbir şeyin onları durduramadığını… Bazen toprağın üstünde gürül gürül, bazen toprağın altında sessiz… Ama hiç durmadan aktıklarını, hep berrak olduklarını unutma...


Bilmeden, dinlemeden konuşanları bırak... Kalsın.. Sende kalsın vicdanın... Bir kalbimiz olduğunu, gözü yaşlı olmak gerektiğini unutma... Ve öyle konuş konuşacaksan!


Sıkıntıların geri kalmamak için bir teşvik olduğunu unutma!Yola düşmek için, ALLAH'a yakın olmak, daha az keşke demek için, uyuyakalmamak için bir teşvik olduğunu unutma sıkıntılarının...

Bizim dinimizin yaşama bir övgü olduğunu unutma! Bir yandan şükretmeye, bir yandan alışmamaya ve reddetmeye devam et!

Korkuların da, sevinçlerin de sahici olsun..
Ölüm kapını çalmadan...
(Bir radyo hatırası....)

Hiç yorum yok: